Wednesday, May 23, 2012

Monday, May 21, 2012

Holiday time in the Netherlands....

Bir Demokrasi Meselesi Olarak Nükleer Santraller



Sosyal Bilimciler Tartışıyor: Bir Demokrasi Meselesi Olarak Nükleer Santraller
31 Mayıs 2012 Perşembe, 14:00-17:30
Cezayir Restoran, Hayriye Caddesi 12, Galatasaray Beyoğlu (Kroki)


Şeffaflık Derneği tarafından 31 Mayıs günü Cezayir Restoran’da nükleer santralleri “Bir Demokrasi Meselesi Olarak Nükleer Santraller” başlığıyla ele alan/tartışan bir toplantı düzenlenecektir. Toplantının amacı, toplumun tamamını ilgilendirmesine rağmen teknik ve tartışılmaz bir konu gibi tanıtılagelen nükleer santraller konusunu demokrasi, bilgiye erişim, şeffaflık ilkeleri açısından değerlendirmektir. Aşağıda konuşmacı listesini bulabileceğiniz bu etkinliğimizde sizleri görmekten mutluluk duyacağız.  
Program 
14:00 Açılış, E. Oya Özarslan, Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
14:15 Panel
Konuşmacılar:
Prof. Dr. Erhun Kula, Bahçeşehir Üniversitesi  
Pınar Ertor, Boğaziçi ÜniversitesiDoç. Dr. Semra Cerit Mazlum, Marmara Üniversitesi (tbc)
Moderatör: Ümit Şahin, Yeşiller Partisi Eşsözcüsü
15:45-16:00     Ara
16:00   Panel
Konuşmacılar: 
Özgür Gürbüz, Heinrich Böll Vakfı
Pelin Cengiz, Taraf Gazetesi (tbc)
Mahir Ilgaz, Açık Radyo
Moderatör: Hande Özhabeş, Şeffaflık Derneği 
17:30    Kapanış
Daha detaylı bir program önümüzdeki günlerde paylaşılacaktır.
Bilgi için
Murat Can Tonbil0212-2405281mcantonbil@gmail.com

the warmest days of the year...

This is unbelieveable... Only last week I was wearing my gloves.

Sunday, May 20, 2012

Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı Hepimizi Ilgilendiriyor



Bakanlar Kurulu onayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 03.05.2012 tarihinde TBMM’ye sevk edilen Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu Tasarısı metni ve kanun gerekçesini okumak icin tiklayin.

Kanun 15 Mayıs 2012 tarihinde TBMM başkanı tarafından komisyonlara gönderildi. Ayrımcılık maddesi tamamen çıkmış, geri gönderme merkezlerinde stk yok, tebligat kanununa açık referans yok ve en önemlisi şartlı mültecilik devam. Yani Türkiye Avrupa Konseyi üyesi ülkeler dışında mülteci kabul etmiyor. Sınırdışı etmede, vize vermemede "kamu düzeni, kamu sağlığı, güvenliği"  vb. gibi istenilen tarafa cekilebilecek maddeler var. Pek çok temel koruma ise ikincil mevzuata yani kamu yetkilisinin keyfine havale edilmiş.

Esas Komisyon: İçişleri Komisyonu
 
Tali Komisyonlar:
Adalet Komisyonu
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
Dışişleri Komisyonu
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
Plan ve Bütçe Komisyonu
Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu
Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu

Friday, May 18, 2012

how governments protect their citizens -snippet of the day

From Wikipedia:

"Oxycodone abuse skyrocketed after the [US Food and Drug Administration] approval of Oxycontin by Purdue Pharma in 1995. Oxycontin is a formulation of nearly pure oxycodone available in up to 80 mg in one pill, developed to provide 12 hours of time-release pain relief. Abusers quickly learned that you could crush the pill to release pure oxycodone, which allowed larger doses and by additional routes of administrations such as intravenous and intranasal. By 2001, sales of OxyContin in the U.S. exceeded $1 billion per year. 
In Canada, deaths from opioid pain relievers increased from 13.7 deaths per million residents in 1991 to 27.2 deaths per million residents in 2004, which may be related to the spread of OxyContin. 
Several class action suits across Canada have been launched against the Purdue group of companies and affiliates. Claimants argue that the pharmaceutical manufacturers did not meet a standard of care and were negligent in doing so. These lawsuits reference earlier judgments in the United States, which held that Purdue was liable for wrongful marketing practices and misbranding. Since, 2007 the Purdue companies have paid over 650 million dollars in settling litigation or facing criminal fines. 
The per capita consumption of oxycodone in Canada and the U.S. together is higher than all other countries of the world combined."

I took a test today...


and then I took another; which was even weirder: